Psikoloji

Zor Zamanlarda Kendine İyi Davranmak: Öz-Şefkatin Gücü

Zor Zamanlarda Kendine İyi Davranmak: Öz-Şefkatin Gücü

Psikolojik Danışman Ebru Yağanoğlu olarak danışanlarımla çalışırken sıkça duyduğum bir ifade var: “Kendimi hep eleştiriyorum.” Çoğumuz başkalarına karşı anlayışlıyken, konu kendimize geldiğinde aynı yumuşaklığı gösteremiyoruz. Oysa zorluklarla baş ederken ihtiyaç duyduğumuz şey bazen daha fazla çaba değil, biraz daha şefkattir. Öz-şefkat, insanın kendi acısına anlayışla yaklaşabilme kapasitesidir.

Öz-Şefkat Nedir?

Öz-şefkat, hata yaptığımızda, zorlandığımızda veya acı hissettiğimizde kendimizi yargılamak yerine destekleyebilme halidir. Bir arkadaşımıza aynı durumda nasıl davranırdık? Ona yumuşak, sabırlı ve anlayışlı olurduk. Peki kendimize neden bu kadar sert davranıyoruz? Öz-şefkat, kendimizi de bir dost gibi görebilme becerisidir.

Danışmanlık sürecinde, bireylerin çoğunun kendini eleştiren iç sesle yaşadığını görüyorum. “Yeterince iyi değilim”, “bunu başaramadım”, “herkes benden daha güçlü” gibi düşünceler zamanla içsel bir baskıya dönüşür. Oysa farkındalıkla yaklaşıldığında, bu sesin geçmişteki bir eleştirinin yankısı olduğu anlaşılır.

Öz-Şefkat Üç Temel Unsur Üzerine Kurulur

Psikoloji literatürüne göre öz-şefkat üç temel unsura dayanır: kendine nezaket, ortak insanlık farkındalığı ve farkındalık (mindfulness). Kendine nezaket, içsel eleştirinin yerine anlayışı koymaktır. Ortak insanlık farkındalığı, hata yapmanın ve zorlanmanın insana özgü bir deneyim olduğunu hatırlamaktır. Mindfulness ise, yaşadığımız anı yargısızca gözlemleyebilme becerisidir.

Danışanlarıma sıklıkla şunu söylerim: “Acını reddetmek yerine, ona bir sandalye çek.” Çünkü duyguları bastırmak, onları yok etmez; sadece daha derine iter. Oysa duygular fark edildiğinde, onlarla başa çıkmak kolaylaşır.

Kendini Eleştirmenin Gizli Bedeli

Sürekli kendini eleştiren biri, zamanla kendi iç dünyasında bir savaş alanı yaratır. Bu da özgüveni zedeler, motivasyonu düşürür ve ilişkileri etkiler. “Mükemmel olmalıyım” düşüncesi, öz-şefkati en çok engelleyen inançlardan biridir. Çünkü mükemmellik, insan olmanın doğasına aykırıdır.

Bir danışanım şöyle demişti: “Kendime karşı acımasız olduğumda, daha güçlü olacağımı sanıyordum.” Oysa güç, sertlikte değil, kendine anlayış gösterebilme cesaretindedir. Öz-şefkat, zayıflık değil, duygusal dayanıklılığın temelidir.

Öz-Şefkati Geliştirmenin Yolları

Öncelikle iç sesini fark et. Kendine nasıl konuştuğuna dikkat et. “Yine başaramadım” dediğinde, bunu “Elimden geleni yaptım, öğreniyorum” ile değiştir. Duygularını bastırmak yerine onlara yer aç. Gün sonunda kendine şu soruyu sor: “Bugün kendime nasıl iyi davranabilirim?”

Ayrıca bedensel farkındalık da önemlidir. Derin bir nefes almak, küçük bir mola vermek, sevdiğin bir şeyi yapmak… Bazen şefkat, büyük sözlerden değil, küçük adımlardan oluşur.

Sonuç: Kendine Şefkat, Hayata Şefkat

Öz-şefkat, yalnızca kendine iyi davranmak değil, yaşamla daha yumuşak bir ilişki kurmaktır. Kendine anlayış gösterebilen kişi, başkalarına da daha anlayışlı olur. Çünkü içsel yumuşaklık, dış dünyaya da yansır.

Unutma; kendine iyi davranmak, bencillik değil, iyileşmenin başlangıcıdır. Zor zamanlarda en çok ihtiyaç duyduğun şey, kendi yanında olabilmektir.