Psikoloji

Zor Duygularla Başa Çıkmak Mümkün mü?

Zor Duygularla Başa Çıkmak: Travmadan Güçlenerek Çıkmak Mümkün mü?

Psikolojik Danışman Ebru Yağanoğlu olarak danışanlarımla çalışırken sıkça karşılaştığım bir cümle vardır: “O olaydan sonra artık aynı kişi değilim.” Travma, insanın dünyasını sarsan bir deneyimdir; bazen ani bir kayıp, bazen uzun süreli duygusal baskı, bazen de görünmeyen bir yaradır. Fakat travma her zaman bir kırılma noktası olduğu kadar, aynı zamanda dönüşümün de başlangıcı olabilir.

Travma Nedir?

Travma, bir kişinin baş etme kapasitesini aşan olayların bıraktığı duygusal izdir. Herkesin travma algısı farklıdır; aynı olayı iki kişi farklı şekilde deneyimleyebilir. Önemli olan olayın kendisi değil, kişinin onu nasıl yaşadığıdır. Bu yüzden “bu kadarına üzülmeye değer mi?” gibi ifadeler kişinin deneyimini küçümsemekten başka bir işe yaramaz.

Travma, bedende, zihinde ve duygularda bir iz bırakır. Kimi insanlar uyku sorunları yaşar, kimileri sürekli tetikte hisseder ya da geçmişi tekrar tekrar zihninde canlandırır. Bu durum kişinin güven duygusunu zedeler. Ancak iyi haber şu ki, insan beyni iyileşme kapasitesine sahiptir. Yeter ki bu sürece güvenli bir şekilde alan tanınsın.

Travma Sonrası Duygularla Baş Etmek

Travmadan sonra en sık karşılaştığımız duygular; korku, suçluluk, öfke, utanç ve çaresizliktir. Bu duyguların varlığı, aslında iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Çünkü bastırılan duygular iyileşmeyi geciktirir. Danışmanlık sürecinde, kişi duygularını fark ettikçe ve onları isimlendirdikçe, içsel dengesini yeniden kurmaya başlar.

Bir danışanım seans sırasında şöyle demişti: “O olayı hatırlamak istemiyorum, çünkü yeniden yaşayacağım diye korkuyorum.” Oysa terapi süreci, geçmişi yeniden yaşamak değil; geçmişi, bugünün güvenli ortamında yeniden anlamlandırmaktır. Bu fark, iyileşmenin en güçlü adımıdır.

EMDR ve Travma Terapisi

Travma çalışmasında kullanılan etkili yöntemlerden biri de EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisidir. Bu yöntem, beynin doğal iyileşme mekanizmasını harekete geçirir. EMDR seanslarında kişi, rahatsız edici anıyı güvenli bir ortamda yeniden işler. Zihin, o anıya yeni bir anlam kazandırarak duygusal yükü azaltır.

Birçok danışanım, EMDR sonrasında “olayı hatırlıyorum ama artık aynı acıyı hissetmiyorum” der. İşte bu, travmanın duygusal etkisinden özgürleşmek demektir. Geçmiş değişmez ama geçmişe bakışımız değiştiğinde, bugünkü yaşamımız da değişir.

Travmadan Güçlenerek Çıkmak

Travmadan sonra iyileşme süreci yalnızca eski haline dönmek değildir; bazen kişi bu süreçten daha güçlü çıkar. Bu duruma psikolojide travma sonrası büyüme denir. İnsan, yaşadığı zorluklar aracılığıyla kendini daha derin bir şekilde tanıyabilir. Yaşamın anlamını yeniden keşfedebilir, önceliklerini değiştirebilir ve daha derin bağlar kurabilir.

Danışanlarımla çalışırken sıkça gözlemlediğim şey, travma sonrası gelişen içsel dayanıklılıktır. İnsan, en karanlık anında bile içinde bir iyileşme gücü taşır. Bu gücün ortaya çıkabilmesi için güvenli bir ilişki, sabır ve kabul ortamı gerekir.

İyileşme Sürecinde Kendine Şefkat

Travmadan iyileşme süreci doğrusal değildir. Bazen ilerleme, bazen geri çekilme olur. Kişinin kendine karşı sabırlı olması çok önemlidir. “Artık iyi olmam gerek” düşüncesi, çoğu zaman duygusal baskı yaratır. Oysa iyileşme bir yarışı kazanmak değil, kendinle yeniden bağ kurmaktır.

Bu süreçte en çok ihtiyaç duyulan şey, kendine şefkat göstermektir. Bir danışanımın sözleri bunu çok güzel özetlemişti: “Başkalarına anlayış gösterdim ama kendime hiç göstermemişim.” Şefkat, geçmişi silmez ama ona yeni bir anlam verir. Kişi, yaşadıklarını reddetmeden kabul etmeyi öğrenir.

Sonuç: Yeniden Başlamak Mümkün

Travma, yaşam çizgisinde bir kırılma yaratabilir; ancak o kırılmadan sonra yeni bir yol da çizilebilir. İnsan zihni, anlam bulduğu her şeyde iyileşme fırsatı yaratır. Terapi süreci bu anlamı yeniden inşa etmenin güvenli yoludur.

Unutma; travmadan çıkmak sadece mümkün değil, aynı zamanda dönüşüm için bir fırsattır. Kırıldığın yer, yeniden şekillendiğin yer olabilir. Yeter ki kendine zaman tanı, duygularına izin ver ve destek almaktan çekinme. Çünkü her insan, iyileşme gücünü içinde taşır.